ÖZRÜNÜZ KABUL EDİLMEDİ!



Ülkemizin refah (!) eğitim düzeyi her geçen gün kalitesini kanıtlamaya devam ediyor.

Her yıl adı çeşitli skandal olayla anılan Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) bu yılda istikrarını korudu.

Gelin hep birlikte empati kurarak bir öğrencinin üniversite maratonundaki bir yılını birlikte ele alalım...
...
Aylar öncesinden başlayan sınav stresi, aile baskısı, endişeler ile birlikte sınav hazırlığınız başlıyor. İmkanınız varsa özel bir dershane eğitimi, yoksa devlet kursları ya da kendi çabalarınızla günlük olarak sınav stresine milyonlarca aday ile birlikte dahil oluyorsunuz.

Aylar süren konu tamamlama hazırlığının ardından, çeşitli kurumların yaptığı denemelerde yer alıyor kendinizi deniyorsunuz. Sınav anında kafa yorarken alnınızdan yanaklarınıza 'alın teriniz' süzülüyor. Sınav sürecini şartlar doğrultusunda tamamlıyorsunuz, büyük güne çok az bir zaman kala ÖSYM 15 dakika kuralının devreye girdiğini ve sınav başlama saati olan 10.00'dan 15 dakika önce sınav binasına giriş yapmayan öğrencilerin saat 09.46 bile olsa binaya giriş yapma isteğinin reddedileceğini açıklıyor.

Geriliyorsunuz ama, sizi etkiler mi? Belki. Sınav günü geliyor, sınava gireceğiniz binaya hareket ediyorsunuz, imkanı olan kendi ulaşım aracıyla olmayan ise sözde ÖZEL özde çok başka olan HALK OTOBÜSleri ile sınav binasına ulaşmaya çalışıyor.



Binaya ulaştığınızda okunmuş pirinç yutanlar, okunmuş su içenler, dua edenler, son tekrarlarını (!) yapanlarla karşılaşıyorsunuz. Bu gerilimin içerisinde adım adım binaya doğru giriş yapmak üzere hareket ediyorsunuz. Eliniz de şeffaf su şişesi, kimliğiniz, sınav belgeniz dışında hiçbir şeyin bulunamayacağı, geniş güvenlik önlemleri ile binaya giriş yapıyorsunuz.

Kapıdan giriş yaptığınızda kurban olacağını hisseden kurbanlıklar gibi bekleyen masum, mutluluğu en önemlisi başarıyı hak eden üniversite adaylarını görüyorsunuz, geçiyor sınav sıranıza oturuyor ve yoğun stres içerisinde beklemeye koyuluyorsunuz. Ve pat bir ses...

-Arkadaşlar sınav başladıktan sonra ve 09.40 sonrası sınav salonundan dışarı çıkmak kesinlikle yasaktır, ihtiyaçlarınızı giderin. Sınav binasına getirilen 15 dakika kuralını anlarım ama binaya giriş yapan, sınavın başlamasına 20 dakika olmasına rağmen yoğun stres altında lavabo ihtiyacı olan adayların neden dışarı çıkartılmadığına anlam veremem!

...
Kitapçıklar dağıtılır ve sınav başlar...

İlk 5-10 dakika emek verdiğiniz en az 1 yıl, film şeridi gibi gözünüzün önünden geçer. Yaşadığınız zorluklar, verdiğiniz mücadele ve çok daha fazlası...

160 dakikalık (2 saat 40 dk ) sınav süreci tamamlanır ve bu seferde sınav sonuçlarını beklemeye koyulursunuz. Vakit ve günler geçmek bilmez...

----
Sonuçlar yaklaşık 16 gün sonra açıklanır, sonuçlar sonrası sevincinizi, üzüntünüzü tam yaşayamadan Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) hazırlık süreci başlar. YGS'ye oranla yerleştirme puanında daha fazla etki ettiği söylenen LYS süreci daha tempolu bir çalışma içerisine girersiniz. Günler, geceler birbirine karışır. Sosyal yaşantınıza sınır, özel hayatınıza rest çeker ve hedefleriniz için çabalamaya gayret edersiniz. Peki sonuç?

*11 Temmuz LYS sonuçları açıklanır

*15 Temmuz, ÖSYM yaptığı açıklama ile birlikte, LYS sonuçlarında bazı ek puanların eklenmemesi sebebiyle puanı değişen adaylar olduğunu açıklar ve 7 bin 84 adayın puanının yeniden hesaplandığını ekler.

*LYS tercihleri 18 Temmuz'da başlar 26 Temmuz'da sona erer.

*8 Ağustos'da LYS tercih sonuçları açıklanır.

*12 Ağustos ÖSYM'den açıklama gelir: 1110 adayın yerleştirmesi değişmiş, 1628 adayın önce bir programa yerleşmemişken yerleşir duruma gelmiştir. Daha önce bir programa yerleştirildiği ilan edilen 1499 aday yeni durumda herhangi bir programa yerleştirilmemiştir.

Şimdi söz hakkı öğrencide;


*Koca 1 yıl milyonlarca soru havuzundan nasıl hatalı ve tartışmaya açık sorular seçilir?

*İnsan emeği bu kadar ucuz mudur?
*'Emeğiniz, emanetimizdir' sloganının mimarı kimdir?
*Umutlandırıp, utandırdığınız öğrencilerin hakkını nasıl ödeyeceksiniz?
*Bulunduğunuz mevkiye, milyonlarca adaya hangi yüzyıl, hangi yıl, hangi ay, hangi gün saygı duyacaksınız?

Son olarak...

Belki bu yılanın o zehirli ucu bugün bana dokunmadı ama yarın bir gün dokunmayacağının garantisini verseniz de susmayacağım!

ÖZRÜNÜZ KABUL EDİLMEDİ!

Emirhan Alkan





Yorumlar